Bir uzak kentin hatırası serin sabah yeli usulca fısıldadı kulağına: “merhaba” Kalbim adressiz ve şaşkın, bir gezinti içinde sorgularcasına hayatı. Hangi dağın kuşuydu mevsimsiz öten bunca sevimsiz karmaşanın içinde kanat çırpan sahibi var mıydı gökyüzünün, alacakaranlık ya da bekleyen dağları, tutar gibi elinde tapusunu Şimdi selamını söyledim, yokluğunda bana düştü ki unutmadım hiç, aklımdaydı sakladım ne varsa bildiğim sana dair. Söz verdim, biliyorum, bilirsin, çıkar giderim çünkü ben ansızın şu kapıdan kavuşur bir gün beden toprağa, dönecek özüne ama ruh yeminlidir yaşatmaya paylaşılan ne varsa Sahipleniyorum ne varsa sana dair bazen kentin sokaklarında adımların bazen dinlediğin şarkılar, ... Dinlemek ister illaki insan, bıkmadan usanmadan söyle sözünü yine bir akşamüstü Soruyorum, değiştirebilir miyiz durumları başlayarak mesela, en önce kendimden ..., Başa sarmak, en başa, izlemek yeniden bu filmi ne kadar gülünç, değil mi? Keşkenin de ötesine geçiyor iyi niyetimiz Seyir defterimden, ... Gölcük Kavaklı sahili
